Bizi Sosyal Medya'da Takip Edin

" Aramak İstediğiniz Kelimeyi Giriniz "

Tavşanlı Haberci

Genel Haberler

PROF.DR.MEHMET ACET KÜTAHYA TÜFAD BAŞKANI

  1. ALİ MERMER:Sayın hocam zaman ayırdığınız için peşin peşin teşekkür edeyim. Öncelikle şu antrenörlük seminerleri konusunda bilgi almak isterim. Antrenör seminerlerindeki kıstaslar nelerdir? Bu seminerlerde alt yapı, üst yapı ayrımları yapılıyor mu? Ve katılımcılardan alınan ücret konusu var, makul bulanda var ücretlerin yüksekliğinden yakınan da, sizin düşünceleriniz nelerdir?
    MEHMET ACET:

TFF ile Derneğimiz arasında 25 Haziran 2019 Salı günü Ankara’da yapılan toplantıda ele alınan konulardan olan Zorunlu Gelişim Seminerlerinde değişikliğe gidiliyor. Daha önce 2 yılda bir yapılmakta olan ve UEFA Pro Lisans dışındaki, tüm lisansları kapsayan Zorunlu Gelişim Seminerleri artık UEFA’nın talimatları doğrultusunda Sürekli Gelişim Seminerleri formatına dönüştürülüyor.

Öncelikle 2018 Mayıs-Haziran aylarında TFF-TÜFAD işbirliğinde TÜFAD Şubelerimiz tarafından açılan Zorunlu Gelişim Seminerleri 2021 yılının sonuna kadar geçerli sayılarak 3 yıla eşitlenmiştir. Bu 3 yıllık süre içerisinde yine TFF-TÜFAD İşbirliğinde açılacak Sürekli Gelişim Seminerleri kredilendirilecek ve seminerlere katılım göstererek 15 krediyi tamamlayan antrenörlerimiz 2024 yılının sonuna kadar çalışma izni alabileceklerdir.

TÜFAD Şubelerimiz bu yeni sistemle ilgili hazırlıklara başlamış olup, hazırlıklar tamamlandıktan sonra her şube kendi seminer tarihleri kapsamında Sürekli Gelişim Seminerlerine başlayacaklardır.
Seminerlerde gerekirse TFF C’lerle ilgili ayrı seminer, Uefa B ve Uefa A’lar içinde ayrı seminerler düzenlenebilir. Yapılacak seminerlerin içeriğine göre TFF tarafından bir kredi belirlenecek ve 3 yıl içerisinde en az 15 kredi toplanması gerekecektir. Buradaki amaç her yıl bir seminer yapılarak Antrenörlerimizin güncel gelişimleri takip etmeleri sağlanacaktır. Ücretler konusunda çok fazla ücret alınmadan (150-200 TL) Antrenörlerimizin gelişimlerine yardımcı olunacaktır.

ALİ MERMER:Alt yapı konusu da önemli TÜFAD başkanı olarak alt yapıya bakış açınız nasıl? Kütahya’da örneğin alt yapıda ne kadar başarılıyız?
MEHMET ACET:

Bu sorun aslında Türkiye’nin futbol sorununun esas nedenidir. Bu sorunu çözmek için gerçekten, yürekten çözüm üretmek isteyen kişi sayısı çok azdır. Herkes altyapı der fakat altyapıda neler yapılmalıdır tam olarak bilen de yoktur”.

Bu konuda çok yazı yazılmış, kitaplar yazılmış, konferanslar verilmiştir. Bunlardan ve kendi bilgilerimden bir derleme yapmaya çalışacağım;

Bir binanın temelinin niteliği o binanın niteliğini belirlemez, sadece sağlamlığını belirler. Binanın kendisi temelin nasıl olacağını belirler. Bina üç katlı ise temelin niteliği başka, bina on üç katlı ise binanın temellinin niteliği başka olacaktır. Standart bir temelin üzerine istediğin özelliklerde ve yüksekliklerde bina oturtamazsınız.

Türkiye’de, Kütahya’da veya bir takımda futbol altyapısının kalite ve düzeyini belirleyecek olan şey üstyapıda oynanan ve oynanacak olan futbolun kalitesi ve düzeyidir.

“Bana iyi futbolcu yetiştir” demek size iyi futbolcu yetiştirmeyi sağlamaz, sağlayamaz. Çünkü sizin üstyapıda nasıl bir futbol oynadığınız belli değilse ve daha da önemlisi sizin uluslararası bir futbol kaliteniz ve düzeyiniz söz konusu değilse, altyapıdan arz olunacak futbolcu kaliteniz ve düzeyiniz de var olanın devamını sağlayacak şekilde olacaktır.

Üstyapılar, şampiyon olmaya odaklanmış bir başarı ölçütlerini altyapıdan gelen oyuncular ile şampiyon olma ölçütüne dönüştürmedikçe, altyapılarda ne kadar doğru iş yaparsanız yapın üstyapılarda başarıyı sağlayamazsınız. Üstelik talebin arzı etkiliyor olması bağlamında da ulusal bir altyapı sistematiği oluşturulmalıdır.Kısaca bir şeye başlamak için işe önce çocuklardan başlamak gerektiği anlayışı tek başına sağlıklı, yeterli bir anlayış ve düşünce değildir. Çocuklar yalıtılmış bir dünyada yaşamayacaklar ve yaşamıyorlar ki. Bir nesli sıfırdan başlatarak, bir toplumunu yenileyemezsiniz. Ayrıca diyelim ki başardınız, büyüyen ve gelişen çocuklar hangi düzenin ve işleyişin içinde olacaklar? O zaman öncelikli iş düzeni ve işleyişi iyi, doğru ve düzgün kurmak, işletmek ve buna uygun kuracağımız eğitim ve gelişim sürecini başlatmak olmalıdır.

İyi bir altyapı ile iyi bir üstyapı kuramayız. İyi bir altyapı ile iyi bir üstyapıyı devam ettirebiliriz. Diğer söylemle iyi bir üstyapı ile iyi bir altyapı kurabiliriz. Her ikisini bir birinden farklı düşünmeden bütüncül felsefe dediğimiz altyapı-üstyapı ve üstyapı-altyapı ilişkisinde biri diğerinden bağımsız olarak işleyemez veya olması gerektiği gibi işlemez felsefesiyle hareket etmek gerekir.

Başka bir deyişle; Hayatı doğru kılmadan o hayatı doğru yaşamak mümkün değildir. Üstyapılar hayattır, Altyapılar da o hayatın devamıdır, devamı olmalıdır.

Üstyapılarımızın hayatı yanlış ise, altyapılarımızın doğru olması çok anlam ifade etmez. Bunu söylerken altyapıları önemsizleştirmiş olmuyoruz. Yani üst yapıdaki anlayışın doğru planlanması ve yönetilmesiyle ilgilidir.

Kütahya’da Altyapı konusunda gayret gösteren arkadaşlarımız ve kulüplerimiz mevcut. Yeterli mi? Hayır yeterli değildir. Bu konuda ilimizin markası olan takımlarımızdan Kütahyaspor ve Tavşanlı Linyitspor’un öncü olması gerektiğidir. İnşallah önümüzdeki dönemlerde, sezonlarda her iki kulübümüzün ve diğer kulüplerimizin de gerektiği ölçüde bu konuya eğilmeleri arzumuzdur.


ALİ MERMER:Alt yapı demişken futbol okullarını da dile getirelim. Kulüplerimizin alt yapıları yanında bir de futbol okulları var. İlimizde gördüğüm futbol okulları ve kulüplerin birbirleri ile ilişkileri de var. Sizi neler düşünürsünüz?

Futbol bir yaşam tarzıdır. Futbol, çocuğunuzun Beden Eğitimi dersinde ve yazın futbol okulunda yaptıklarıyla sınırlı değildir. Futbol yalnızca futbol oynamak, dengeli beslenmek veya sigara kullanmak gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmakla kazanılan bir yetenek değildir. Futbol becerisi, düzenli futbol okullarına veya spor kulüplerine giderek futbol oynamak, antrenman yapmak, dengeli beslenmek, yeteri kadar uyumak ve dayanıklılık, kuvvet, esneklik, sürat ve koordinasyon gibi motor özellikleri geliştiren aktiviteler yapmakla gelişir.

Futbol okulları olması gereken, fakat herkesin istediği zaman açabileceği kurslar veya okullar olmamaları gerektiğini söyleyebilirim. Mutlaka TFF yetkililerince denetlenmesi gereken, yeterlikleri olmayan, pedagojik formasyon eğitiminden geçmeyen, Antrenör belgesi olmayan kişilerin bu okullarda görev almamaları gerektiği, Yaş grubuna uygun neler öğretilmesi ve nasıl öğretilmesi gerektiği denetlenerek eğitimlerin verildiği yerler olmalıdır.
ALİ MERMER:Sayın Acet hocam bir de futbol federasyonu amatör işler icra kurulunca 2019-2020 sezonu için getirilen yaş kontenjanı konusu var, ne diyorsunuz bu kontenjan mevzusuna?

MEHMET ACET:

Bu yıl U21 kategorisinin kaldırılmasıyla beraber oyuncuların çoğu boşta kalacaktır. Benim fikrim Amatör liglerde kontenjanın olmamasıdır.

“Şartsız ve şekilsiz futbol oynayabilmenin mümkün olması gereken BAL liginde, yaş sınırlamasının olması hem amatör ligin hem de futbolun doğasına aykırıdır. 29 yaş ve üzeri oyuncuların yaşlı kategorisine alınıp ‘Belli sayıda oynayabilir.’ gibi bir kısıtlama getirmenin bugüne kadar hiçbir olumlu geri dönüşü olmadığı gibi, tam tersi genç oyuncular üzerinde olumsuz tesirleri de görülmüştür.”“Bölgesel Amatör Ligi takımları kadrolarında 1990’dan daha büyük 5 futbolcu bulundurulabilir” kararının doğru olmadığı “22 yaş ve altı en az 5 oyuncu kadroda olmalıdır”. doğru bir karar olarak düşünülebilir. Alınan bu karar ile üst yaş sınırı hükümsüz hale gelmiş ve anlamını yitirmiştir. Yaşlı ya da genç ayrımı yapmadan kim iyiyse onun oynaması gerektiğini bu bağlamda alınan bu kararın tekrar gözden geçirilmesi daha doğru olacaktır. Profesyonel liglerde oynayamayan Genç ve tecrübeli oyuncular Bölgesel Amatör Ligde oynayabilmelidirler.
ALİ MERMER:Hocam sizi yakalamışken, Tavşanlıda işlediğiniz sporda şiddet konusu hakkında düşünceleriniz neler? Kütahya mesela futbolda şiddet tribünlerde ve saha içinde nasıl?
ALİ MERMER:

Müsaadeniz olursa öncelikle Sporda Şiddet kanunuyla ilgili biraz bilgi vermek isterim, 2011 yılında Sporda Şiddet Kanunu Mecliste görüşülürken Akademisyen olarak şahsımı da davet etmişlerdi. 1,5 saatlik bir sunum yaptım ve sonuç olarak şunu söylemiştim. Sadece cezai işlemlerle bu problemin giderilemeyeceği ve Toplumun tabanına ulaşarak ilkokulun 1. Kademesinden itibaren hatta Okul öncesi öğretimden itibaren maddi ve manevi bir eğitimle de desteklenmesi gerektiğini ve cezai işlemlerinde kararlılıkla uygulanmasının olması gerektiğini ifade etmiştim. Ancak görülüyor ki kararlılıklar uygulamak yerine kararların yumuşatılması yoluna gidilmiştir.

Son on beş yıl içerisinde üç kez yasal düzenleme yoluna giden ve çıkarttığı her düzenlemeyi gerçekten uygulamak yerine şekilsellik temelinde uyguluyormuş gibi yapan bir anlayış mevcuttur. Spor sahalarındaki özellikle de futbol sahalarındaki şiddetin arkasında yatan aktörlerin başında kulüp yöneticileri ve buna çanak tutan medyanın rolü görmezden gelindiği müddetçe, spor sahalarını dikensiz gül bahçesine çevirme girişimleri başarısız olmaya mahkumdur!
Bu konuda Değerli dostum Bilim adamı Sayın Prof. Dr. Ahmet Talimciler’in görüşlerine katılmamak mümkün değildir. “Yeni yasa teklifi taraftarların maç öncesi bir araya geldikleri mekânları da kodlayan ve onların kendilerine ilişkin özgürlüklerini de sınırlamaya tabi tutabilecek yaptırımları da beraberinde getiren düzenlemeleri içermektedir. Burada tüm taraftarları potansiyel suçlu olarak gören ve spor izleme kültürünü aynı potada eritme yanlışı içerisine düşen bir yaklaşımın izleri hemen göze çarpmaktadır. Spor sahalarında yaşanan sorunun bir parçası olan taraftarlar aynı zamanda çözümün de parçasıdırlar ve söz konusu yaklaşım ne yazık ki onları her seferinde damgalamak suretiyle çözümü değil çözümsüzlüğü yeğlemektedir. ‘Bir avuç kendini bilmez’ olarak nitelendirilmek suretiyle belirsizleştirilen kişilerin bir anda tüm taraftarlarmış gibi gösterilmesi ve cezalandırılması arzusu, aslında taraftarlık anlayışının yanı sıra ülkemizin futbol kültürünün de terbiye edilme yaklaşımının parçasıdır”. Bu problem el birliğiyle çözülebilir. Tüm paydaşların üzerine düşeceği sorumlulukları yerine getirmesiyle mümkündür. Cezanın olduğu yerde ödülünde olması gerektiği diğer tedbirlerle beraber insanları buraya doğru yönlendirmeyle azaltılabileceği söylenebilir.

Müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde toplandıkları yerler, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlar ya da takımların kamp yaptığı yerler spor alanı kavramına dahil edilecek,

2- Başkaları adına düzenlenmiş elektronik kartlarla müsabakaya girenlerin engellenmesi amacıyla, biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulama sistemlerinin kullanılabilmesine imkân sağlanacak, sanırım bu madde mecliste kabul edilmedi.

3- Karaborsa diye tabir edilen ve biletlerin satışa arz edildiği fiyatın üzerinde bir fiyatla satılmasının önlenebilmesi amacıyla, spor müsabakaları için bilet satışının ilgili federasyon, spor kulüpleri ve yetkili diğer kişiler tarafından uygun görülen yerler ve görevliler haricinde satılması yasaklanacak ve bu kuralın ihlali suç olarak düzenlenecek,

4- Spor kulüplerinin, federasyonların veya bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmaya ilişkin tedbirin kapsamı genişletilip süresi uzatılacak,
5- Caydırıcılığın sağlanması amacıyla, grup halinde veya münferiden belirli bir kişiyi hedef veya muhatap alıp almadığına bakılmaksızın duyan veya gören kişiler tarafından tehdit olarak algılanacak tarzda aleni olarak söz ve davranışlarda bulunma fiili ile madde kapsamına giren hakaret ve tehdit fiillerinin yazılı, görsel, işitsel veya elektronik kitle iletişim araçlarıyla işlenmesi halleri de suç kapsamına alınacak,

6- Uygulamada yaşanan sorunların önüne geçilmesi amacıyla seyirden yasaklanma tedbirinin sona ermesine ilişkin kararların Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelerce işlemi yapan kolluk birimine derhal bildirilmesi ve bu bilgilerin elektronik bilgi bankasına işlenmesi öngörülecek,

8- Teklifle ayrıca bazı suçların cezaları ile kabahatlerin yaptırımları bu ihlallerle etkin mücadele etmek amacıyla artırılacaktır.
Gelelim Tavşanlıda verilen Sporda Saldırganlık Şiddet ve Fairplay seminerine; Gönül isterdi ki sporun içerisindeki tüm paydaşların katılımıyla daha büyük bir kitleye ulaşalım. Bizden de kaynaklanan daha iyi bir duyuru yapılabilirdi, daha önceden bilgilendirme yapılabilirdi, eksiklerimizle kabul etmek gerekir. Niyetimiz iyiydi, akıbetinin de iyi olduğunu söyleyebilirim. Turnuvaya katılan tüm takımların sporcularının katılması ve yaşlarının da küçük olması bu eğitimin amacına ulaşmasında gayet iyi olduğunu söyleyebilirim. Yaklaşık 200-250 kişinin dinlediği sizin de gördüğü kadarıyla futbolcu çocuklarımızın proaktif bir şekilde konferansa katılımları beni de motive etti ve zevk alarak konferansımızı tamamladık. Düşünce olarak bu konularda ve daha iyi sonuçlara varmak için gençliğe yatırım yapmak gerektiği kanaatindeyim. İnşallah Tavşanlıda bundan sonra yapacağımız faaliyetlerde buluşuruz.
ALİ MERMER:Antrenörler, teknik adamlar bir yerde rol model olması gereken kişiler. İlimizde görev alan teknik adamları genel olarak nasıl değerlendirirsiniz?
MEHMET ACET:

Genel anlamıyla; Antrenör; Başarı için sporcuların beceri, biyomotorik özellikler, teknik, taktik, oyun kuralları, beslenme, fiziksel gelişim, psikolojik uyum ve motivasyon yönlendiren gelişimini sağlayan ve takip eden kişidir. İyi bir antrenör yol gösterici ve örnek olmalıdır. Her konuda kendini yetiştirmeli ve yenilikleri takip etmelidir. Adaletli ve ahlaklı olmalıdır. Ahlaki bilgi noktasında yeterli düzeyde bilgi aktarabilmeli ve kendisi de uygulayıcı olmalı örnek teşkil etmelidir.

Antrenörün Kişilik Özellikleri: Sporcunun ya da takımın başarılı olmasında antrenörün kişiliği büyük önem taşımaktadır. Antrenmanlarla sporcuyu müsabakalara hazırlayıp, yönlendiren mesleki yeterlilikleri yerinde bulunan bir antrenör sporcuyu, sürekliliği olan ve bilinçli eldi edilen başarılara ulaştırır. İyi bir rol model olması gerekir.

Güncel manasıyla yani yeni nesil Antrenörlük; Dr. Türker Bıyıklı, bizim öğrencimiz ve Üniversite takımımızda beraber futbol oynağımız, Dumlupınar Üniversitesi BESYO mezunu olan bir kardeşimiz. Akademik camiaya kendisini çok iyi bir şekilde yetiştirerek giren ve Yeni nesil Antrenörle ilgili çok güzel bir tanımı vardır. Bununla başlamak isterim; “Dünya’da artık yeni nesil “ANTRENÖRLÜK” kavramı sadece sporcuya antrenman yaptıran değil, asli olarak sporcu olsun yada olmasın bireylere rehberlik eden, adeta yol gösteren, fiziksel, psikolojik ve hatta sosyolojik gelişimlerini, yani performansı(verimi) etkileyecek tüm değişkenleri yönetebilen kişidir. (bunuda ancak multidisipliner bir yaklaşım ile gerçekleştirebilir. Uzmanlıklar ile entegre olarak yani bireylerin eşsizlik ilkesini esas alarak yardım alabilmektir. Uygulamalı bilim eğitiminde aslolan teorik ve pratiğin birlikte olmasıdır. Pratikte olmayan eğitim ne yazık ki zaman kaybıdır.

Ülkemizde en fazla ihtiyaç duyulan durum “Sportif Performansta Multi Disipliner” yaklaşımdır. Antrenörlük eğitimlerinde adaylara eski ve gelenekselleşmiş bilgiler yerine, dünya ile entegre olmak, iletişim, yönetim ve yardımcı uzmanlıklar ile uygulamalı konsensüs veya ortak çalışma eğitimleri verilmelidir”.
Benim burada vermek istediğim mesaj Dr. Türker Bıyıklı gibi araştırmacı olmak, kendini geliştirmek, teknolojik gelişmelerle beraber Antrenman bilimi ve psiko-sosyal konularda FİFA, UEFA, TFF nezdinde gelişmeleri takip eden bilimselliğe de önem veren Antrenörlerimizin olmasıdır.

Her antrenörün kendine özgü çalışma yöntemleri vardır. Ancak genel olarak:  Sporcusuyla olan iletişim yöntemlerini geliştirmelidir. Antrenörün eğitimi, bilimsel temellere dayanan, sistematik ve bunları uygulayabilen yapıya sahip olmalıdır.

Antrenörün yönetim şekli tüm ayrıntıları belirler. bu yüzden antrenör kendine olan güveni yüksek, dinamik,  kendi ve oyuncularını iyi motive edebilen bir yapıya sahip olmalıdır.  Antrenör kazanmak için sporcusuyla sorumluluğu paylaşmalıdır ve daha öncesinde de sorumluluğu kendi taşımalıdır.

Antrenör, oyuncuları arasında seçici olmasını bilmelidir (iyi, istekli, başarılı ve çok çalışkan sporcuları ayırabilmelidir).  Her mükemmel sporcunun arkasında başarılı bir antrenör vardır. Antrenörlerin sporcuların kaygı düzeylerini kontrol edebilmesi gerekir.

İlimizde toplamda yaklaşık 1995 yılında itibaren derneğimizin üyesi olarak yaklaşık 300 antrenör bulunmaktadır. Bunları 100-150 arasında aktif görev yapmaya çalışan, düzenli olarak seminerlere katılarak kulüplerle sözleşmeli olarak çalışan 100 civarında antrenörümüz mevcuttuk. Zaman zaman Antrenör kursları açarak daha dinamik genç ve bu işi daha önemseyen ve hedefleri olan Antrenörler de katmaya çalışıyoruz. Şu anda yeterli miyiz? Sorusuna eksiklerimizin olduğu ve daha iyi olmak için daha fazla gayret ve çaba göstermemiz gerektiğini söyleyebilirim.
ALİ MERMER:Sayın hocam benim kıt bilgimle bir futbol profesörüne sorabileceklerim bu kadar. Eklemek istediğiniz her konuyu dinlerim elbette. Ve tekrar teşekkürler bu güzel sohbet için.
MEHMET ACET:

Size aslında futbolun güzelliklerinden bahsetmek isterdim. Bu sorunuzda bu güzellikleri öne çıkartmaya çalışacağım. Olumlu yönlerini öne çıkartmaya çalışacağım. Bizler güzellikleri öne çıkartalım, zaten kötülük ve kötü şeyler birileri tarafından yaygınlaştırılmaktadır.

Futbol ülkemizde ve dünyada en çok izlenen ve sevilen spor türü olduğu aşikardır. Takımını destekleyen ve kendine taraftar diyen insan sayısı da oldukça fazladır. Zaman zaman sahalarda ve tribünlerde istenmeyen görüntülere şahit oluyoruz. Tüm sporseverlerin istemediği bu görüntülerin dışında çok dostane görüntülerde karşımıza çıkıyor.

 FUTBOL;

  • Goldür,
  • Karda üşümektir,
  • Güneşte ışıldamaktır,
  • Yağmurda erimektir,
  • Çamurda kaybolmaktır,
  • Sevinçtir,
  • Hatalar oyunudur,
  • Güzelliktir,
  • Arenadır,
  • Mücadeledir,
  • Bayramdır,
  • Kolektif bir bütünlüktür,
  • Olumsuzluk değildir.
  • Futbol,

Ne bir kavga,

Ne bir savaş,

Ne de bir isyan,

Futbol, anlatılamaz bir SEVGİ’ dir.  Sevgiyle Kalın…

Bu Habere Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Haberler

Spor Haberleri

Aslında uzun zamandır şu statlarımıza isim konusunu gündeme getirip devamlı da gündemde tutmaya çalışmak istiyorduk.Ancak yok alt yapıların maçları,yok turnuva maçları derken biraz ihmalkar...

Kütahya Haber

Otomobilin motor ve hoparlöründen 120 gram uyuşturucu çıktıKütahya nın Tavşanlı ilçesinde polis ekiplerince durdurulan bir otomobilde 120 gram skunk uyuşturucu maddesi ele geçirildi.

Tavşanlı Haberleri

DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUN 97. YILI VE FESTİVAL… Tavşanlı Belediyesi tarafından düzenlenen Geleneksel 3 Eylül Leblebi ve Kömür Festivali’nin programı netleşti. Bu sene 20.si düzenlenecek...

Güncel Haberler

Zonguldak’ın Karaman Beldesi’nde belediyede memur olan Endüstri Meslek Lisesi Metal İşleri Bölümü mezunu 50 yaşındaki Veli Yıldırım, hurda araç parçalarından 2 kişilik otomobil yaptı.