19 Mayıs Pazar günü biraz ağırdan aldık güne başlamayı.Sonrasında evde pinekleyeceğimize,karakovaya gidip U 13 müsabakalarını izleyelim dedik.Karakova tesislerinden içeri adım attığımızda,maç başlamamıştı.İçerde T.Linyitspor alt yapı sorumlusu İbrahim Karakaya ve tesis görevlisi Ali Kaynak’la lafladık.Maç başlayınca Karakaya sahaya gitti,biz adaşım Kaynak’la hem lafladık hem maçın ilk yarısını izledik.
Devre arasında kapı önünde Halil Aydın arkadaşla iki üç çift laflıyorduk.Malum sıkı Linyitlidir Halil,oğlu Görkem’de 13 yaş takımında oynuyor.Yedek başlamış bu hafta,devre arasında ısınırlarken,abi benim evladın fotoğrafı alsana deyince tabi dedik.Girip bir kaç resim alma derdine düştük,kaledeki yedek kaleci de Mehmet Erdal hocanın oğlu Mert.İbrahim Karakaya’nın oğlu Eren’de bir taraftan 13 lerde oynayanlardan.
İşte resim çekeceğiz hesapta,telefon çalıyor.Baktım Tamer hoca arıyor,kapattım işimi bitirip ararım diye düşünerek.Tribünlerden geldi ses anında,ne kapatıyorsun telefonu abi.Tamer hoca tribünlerdeymiş,el sallayıp geliyoruz dedik.
Yollandık tribünlere,Tamer kıran,yanında Beyköyspor kulüp başkanı Harun Büber ve A takım hocası Mustafa Büber.Yanımızda futbol adamları olunca konu futbol önce alt yapı.Bizde yarım bilgimizle bir kaç laf ettik,saha bu çocuklara büyük geliyor dedik.Bu yaştaki çocuklara kulübeden çok fazla müdahale edip,teknik taktik bağırıp çağırmayacaksın dedik.Tamer celallendi,sen ne anlarsın bu işlerden diye.Gogol sağ olsun bizde okuyoruz kardeşim diye yanıtladık.Sen bizim sadece maç izlediğimizi mi sanıyorsun?
Mustafa Büber hoca kısmen de olsa katıldı bize.Abi senin dediğin 12 yaş grubuna kadar,bu yaşlarda kenardan müdahale olur diye düşündüğünü söyledi.Saha için ise evet haklısın aslında,bu çocuklar daha küçük sahada oynasa daha iyi olur dedi.Harun başkan pek girmedi söze ya da benim aklımda öyle kalmış.Kültürlü adam,üniversitede öğretim görevlisi,cahillerle hiç tartışmaya girmemeyi yeğliyor tabi.Aman ha Harun Büber başkanım takılıyoruz sadece işimiz muhabbet.Büber hoca ile Tamer hoca Fenerli olunca,konu Galatasaray-Başakşehir maçına da geldi tabi.Kendileri şampiyon olamayınca hedefleri Galatasaray ve Fatih Terim.Kös dinlemeyi tercih ettik bana müsaade deyip tüydük yanlarından.
İkinci maç T.Gençlikspor ile Hanımçeşmespor arasında.İlk maç gibi bu maç da güzel oldu tabi.Ama bu maçı sonuna kadar izleyemediğimizi de itiraf edelim.Maç önü iki takımın fotoğrafını alma derdindeyiz,saha komiseri Ömer Atay sesleniyor.Durun yavaş olun,bende geliyorum,yavaş olduk tabi severiz Ömer Atay’ı da.Ha sağlıkçı Niyazi Serer beyi de severiz,ara sıra eser gürler,maçlarda görev almayacağım diye.Ama görev verildiğinde de kaçmaz hiç.
Maçı tribünlerde izledik tabi gene.Bu kez,Mehmet Erdal,Ahmet Kandemir,Hakan Dönmez ve İbrahim Karakaya’nın yanlarına çöktük.Hadi söyleyelim dördü birden,maçın hakemini hiç beğenmediler.Hakemin verdiği hiç bir kararı beğenmediler.Hakemden yana olmak da bana düştü tabi.Hele Hanımçeşme atağında bir pozisyonda,hepsi penaltı deyince,ne alaka penaltıyla hiç bir şey yok işte dedik.Ahmet Kandemir hoca eğilmiş benim gözlüklere bakıyor.Hayırdır hocam deyince,abi senin gözlük camları kirlenmiş iyice diye yanıtlayınca gülüştük.
Konu burada da ister istemez Galatasaray-Başakşehir maçına geldi.İki Fenerbahçeli,bir Beşiktaşlı,bir Trabzonsporlu.Ben gene tek,tabiki Galatasarayı ve Fatih Terim’i savunacağız.Sağolsun onlarda şahsımıza saygılı davranırlar her zaman,çok da fazla üstümüze gelmediler.Zaten bizde hepsini severiz ayrı ayrı.
Her neyse hepsinin aklında da önce Bursa-Göztepe sonra Galatasaray maçı var.Ben,yavaş yavaş gideyim deyince,Mehmet Erdal dur abi biz de kalkıyoruz zaten dedi.Mehmet Erdal da sağolsun her zaman yaptığı gibi evimize kadar da bıraktı.
Madem Galatasaray dedik kutlama ile bitirelim.Galatasaray Başakşehir ile oynadığı maçı 2-1 kazanarak 2018-2019 süper lig şampiyonluğunu ligin bitimine bir hafta kala garantiledi.Bütün Galatasaray camiasını tebrik ediyoruz.22. şampiyonluğu oluyor bu Galatasarayın.
