A.MERMER:Sayın hocam önce teşekkür ederim bana zaman ayırdığınız için.Dünya kupası elemelerinde,önce Ukrayna sonra Hırvatistan maçlarımızın değerlendirmesini yapabilirmisiniz?İki maç çok farklı iki kadro bir yenilgi bir galibiyet.
Ü.TURMUŞ
– Ukrayna maçında bu kadroyu Lucescu’mu çıkardı? diye düşündüm. Lucescu savunmada lige formsuz başlayan ve Avrupa kupalarında Makedon Vardar takımına elenen moralsiz Fenerbahçeli futbolcuları temel alması büyük hataydı. Mehmet Topal’a yine stoper görevi verilmesiyle orta saha direncimiz çok düştü. Orta sahada savunması zayıf Emre , Ozan ve Hakan tercihi savunmadan dönen topları rakibin kazanmasına ve dolayısıyla da maçı kaybetmemize mal oldu. Maç boyunca skora etki eden hakem hataları golle sonuçlanırken, Ukrayna temkinli bir oyun tercih etti, bizim cephemizde de maçı berabere veya kazanmayı hak edecek bir oyun yoktu.
Hırvatistan maçında ilk 11’de Volkan, Mehmet Topal, Hakan ve Cenk dışında 7 yeni isimle sahaya çıkıldı. Oyun sistemi 4-2-3-1 yerine 4-4-2 olarak değişti. Önceki maça göre takım daha istekli görünürken Nuri ve Oğuzhan orta sahada, sağ kanatta Arda ve önde Hakan-Burak ikilisi pas yüzdemizi arttırırken santrafor Cenk’te sağ açıkta oynadı. Orta saha merkezindeki savunma zaafımız yine sürdü. Kaan’ın oynadığı yerden çok pozisyon yedik. Sağ bek sorunu devam ederken, Çağlar ileriye yönelik ümit verdi. Caner’de henüz eski formunda değil.
Hırvatistan’a gelince Ukrayna’dan daha deneyimli ve yetenekli oyunculardan kurulu bir takım olarak çok gol pozisyonuna girdi. Yakaladığı pozisyonu gole çeviremeyen Hırvatistan’a karşı iyi bir zamanda bulduğumuz golle maçı kazandık.
Sağ bek, sol bek, stoper ve ön libero yetiştiremeyen bir milli takım hala bu yarışın içinde olması bile bence başarı. Şu sıkıntılı dönemde yarışta kalmak için bu 2 maçta en az 3 puan almamız gerekiyordu ve zorda olsa aldık.
A.MERMER:Peki hocam Hırvatistan galibiyetimiz gene grubu karıştırdı gibi.Gubumuzu ve kalan maçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ü.TURMUŞ:
– Önce Gruptan çıkmak için statüye bakalım. Grup 1.leri direk Dünya Kupasına katılıyor. Gruplarını 2. sırada bitiren 9 takım arasındaki en kötü 2. takım elenir, diğer 8 takım play off turunda birbirleriyle eşleşir. İç saha ve dış sahada oynanan 2 maçta rakibini eleyecek 4 takım, 2018 Dünya Kupası’na katılma hakkı kazanır.
Hırvatistan-İzlanda-Türkiye ve Ukrayna arasında son iki maçta nefes kesen bir mücadele olacak. 2 maçı alırsak büyük ihtimalle grup birincisi oluruz en kötüsü play off oynarız. 2 maçta 4 puana play off oynamamız bile mucize olur. Şansımızın devam etmesi için İzlanda maçını kazanmalıyız. Zaten onlarda iç sahada hep kazanan ve deplasmanda kaybeden bir görüntüleri var.
A.MERMER:Sayın hocam kendi halinde bir amatörün ukalalığına verin bu sorumu.4 maç için LUCESCU tercihiiçin ne düşünüyorsunuz?
Ü.TURMUŞ:
Lucescu’nun 2+1 yıllık 2019 yılına kadar sözleşmesi var. Söylendiği gibi 4 maçlığına geldiği doğru değil. Ligimizi ve Avrupa’yı bilen birisi. Üstelik Fatih Terim gibi maç şansıda yüksek birisi. A Milli Takımın başına gelen hocaya hepimizin saygı duyması ve yardımcı olması lazım. Ayrıca Futbolumuzun sorunları A Milli Takım Teknik Direktörünün çok üstünde bir durum.
A.MERMER:Ümit hocam milli takımla gündeme tekrar gelen yabancı oyuncu sınırlaması konusunu sorayım,sizin düşünceleriniz nedir?
Ü.TURMUŞ:
Yabancı sayısını Milli takımların başarısına direk bağlamak bence çok sığ bir yaklaşım. Avrupa’da da sürekli yabancı oyuncu sayısı artıyor. Birçok ülkede sınırlamada yok zaten. Şema 1 görüldüğü gibi Avrupa Adalet Divanının 15 aralık 1995’te aldığı “Bosman” kararı sonrası yabancı oyuncu sayısında -işin doğası gereği- büyük patlama yaşandı.
1985-86 sezonunda % 9.1 olan yabancı sayısı 2016 yılında % 46.7’e yükseldi.
Şuan 47.7’e ulaşmış durumda.
Avrupa’da bazı liglerde yabancı oranı şöyle:
İngiltere % 66.4
İtalya % 57.9
Türkiye % 57.4
Portekiz % 55.6
Almanya % 50.1
Avrupa’nın en yaşlı ve en çok zarar eden ligi Türkiye Süper Ligi. Ayrıca Altyapılara da en az önem veren takımlar Türk takımları. Avrupa’da yaşayan birkaç milyon Türk vatandaşından çıkan yıldız futbolcu sayısının 80 milyonluk Anavatandan daha fazla olması durumu özetliyor zaten. Kaliteli yerli oyuncu yetiştirerek bunları kaliteli yabancılarla rekabete sokarsak Dünya Futbolunda söz sahibi olabiliriz. Aksi takdirde yabancı sayısını azaltarak ancak yerli futbolcunun fiyatını yükseltme dışında bir sonuç alamayız.
A.MERMER:Sayın hocam bu aralar futbolun beni en çok ilgilendiren BAL konusuna gireyim.,biliyoum takip ediyorsunuz,BAL için düşünceleriniz nelerdir?
Ü.TURMUŞ:
BAL Ligi” ucube bir lig. Ligi Şampiyon bitiren direk çıkamıyor. Bazen ligi 1.bitiren takımın bile –baraj maçı oynayarak- süper amatör lige düşme ihtimali oluyor. Kulüpleri çıkamadığı takdirde bayağı ekonomik olarak ta yıpratan bir lig. Ben yaptım oldu tarzında ligler belirlenemez. Mutlaka kulüplerin görüşleri alınarak daha adil bir lig düzeni oluşturulmalıdır.
A.MERMER:Sayın hocam çok teşekkür ederim,sizin ilave etmek istedikleriniz varsa buyrun.
Ü.TURMUŞ:Tavşanlı Linyitspora başarılar diliyorum.
