Eğitim Bir Sen’in ilköğretimden liseye geçişte var olan sınav sistemine karşı olduğunu ifade eden Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı Muammer Karaman, “Öğrencileri seçen ve yerleştiren bir sınav sistemine değil, öğrencileri hayata hazırlayan bir eğitim sistemine ihtiyacımız vardır” dedi.
Eğitim toplumların geleceklerini belirleyen ve şekillendiren en önemli unsur olduğunu belirten Karaman, “Bu sebeple sağlıklı ihtiyaçlara cevap veren ve istikrarlı bir eğitim sistemi kurmak temel hedeftir. Ancak ülkemiz için bu hedefin yakalandığını söylemek maalesef mümkün olamıyor” dedi. Sürekli sınav adları değiştirerek meselenin çözülemeyeceğini dile getiren Başkan Karaman, “Aksine her değişiklik sosyal maliyeti yükselten güven kaybının yaşanmasına neden olan gelişmeler oldu. Öyle ki sınav adı üretmek için alfabede kullanacak harf kalmadı” şeklinde konuştu.
Kafa karışıklığı sürüyor
İlköğretimden ortaöğretime, ortaöğretimden üniversiteye geçiş sınavları için en yetkili ağızlardan yapılan açıklamaların toplumda meydana gelen kafa karışıklığını gidermeye yetmediğini belirten Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı Muammer Karaman, “Anlık heyecan ve açıklamalarla konuya yaklaşmak yerine, istişare zemini geliş bir değerlendirme süreci başlatmak tüm paydaşların görüşlerine başvurmak, başta belirttiğimiz sağlıklı ihtiyaca cevap veren ve istikrarlı bir sistem kurmaya imkan verebilir” diye konuştu.
Sınav değil eğitim sistemi
Öğrencileri bu kademede öğrencileri seçen ve yerleştiren bir sınav sistemine değil, öğrencileri hayata hazırlayan bir eğitim sistemine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Muammer Karaman, şöyle konuştu:
“Liselere geçişin sınavla olması pek çok maliyeti beraberinde getirmektedir. Şehirlere trafik yükü, ailelere servis ücret yükü, mahallesinden kopmuş otokontrol imkanı kalmamış öğrenci ve okulların güvenlik problemleri, öğrencilerin akademik başarılarına göre dağıtıldığı homojen yapıda okulların ortaya çıkardığı prestijli veya prestij kaybı yaşayan okul problemi, kimi okullarda çok gayretli çalışmalar yapmasına rağmen istenilen başarıyı yakalayamayan öğretmenlerin yaşadığı problemler, akademik başarının kutsanıp bu başarıyı yakalamayan öğrencilerin yaşadığı problemler, iyi insan yetiştirmek yerine başarılı insan yetiştirmenin hedeflenip bunun sistemleştirilmesinin getirdiği problemler var. “
Ad değiştirmek sorunu çözmüyor
Bu problemleri aşmak için, ilköğretimden ortaöğretime geçişte en iyi okulun, eve en yakın okul olduğu anlayışının hakim kılınması gerektiğini belirten Karaman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversiteye geçiş sisteminin adını değiştirdik, YKS yaptık. Ama başta da söylediğimiz gibi ad değiştirmek sorun çözmek anlamına gelmiyor. Yeni sistem, sosyal ve fen bilimleri alanında liselerde görülen dersleri değersizleştiriyor ve gereksiz hale getiriyor. Ortaöğretim sistemini değersizleştiren, kendi personelini zora sokan bir sisteme en başta Milli Eğitim Bakanlığı itiraz etmesi lazım. YKS yapılan kısmi değişikliklerle tarih branşı ile ilgili sorunları çözse de fen ve sosyal bilimleri alanındaki branşların sorunları devam etmektedir. Felsefe, mantık, psikoloji, din kültürü ve ahlak bilgisi, fizik, kimya, biyoloji gibi derslerden soru sormamak, hayatlarında çok belirleyici olacak bir sınava girecek öğrencinin bu dersleri önemsiz bulmasına ve ilgi duymamasına neden olacaktır. Bu sorunları çözmek, geniş tabanlı bir tartışma zemini ile mümkün olabilir. Bu da bizi toplumsal kabulü yüksek bir sistem kurmaya götürebilir.”
