Gene ADA stadı,gene umutla gidiş,gene kağıt üzerinde dişimize göre rakip.Maç sonu,gene hüsran,gene hayıflanmak ve gene hakemler.Rakip şimdiye kadar dört gol atabilmiş ve toplam on gol yemiş.Bize de atamadılar ama biz de gol atmayı beceremedik.
Bu kez alışkanlıklarımızı da bir kenara bırakıp,önemli anları not almak yoluna gitmedik.Aklımızda ne kalacak bakalım diye düşündük.Özellikle ilk yarısında maçın,sahada var mıydık,yok muyduk belli değil.Kurtuluşspor dilediği gibi futbol oynadı,biz de top oynuyormuş gibi yaptık.
İkinci yarı ilk yarıdan farklı bir kimlikle sahadaydı Tavşanlı Linyitspor,maçın son on dakikasına kadar,iyi futbol oynadık.İkinci yarının hemen başında,oyuna Şahin’in yerine giren kaymakçı,hareket getirdi sağ kanada.Besler daha çok önde oynamaya başladı ve gol atabileceğimiz pozisyonları da yakaladık.Atamadık ayrı konu,neden gol atamıyoruz,onun da cevabını kimlerin vereceği belli.
Fatih Kaya’nın iki,Mehmet Besler’in bir etkili şutu var.Ve tabi 70 lerde bizim de gol diye fırladığımız o pozisyon.Fatih Kaya,sağa Adem Hakan’a iyi pas attı.Onun girip kestiği topa,Özcan iyi vurdu kafayla,yandan az farkla aut.Gol diye sevinmiştik bayağı bir,olmayınca,döndük oturalım diye,heyecanımıza gülüşenler oldu.Bizim Nuri Tuğlu,gel Ali dayı gel,boş ver bende gol sandım dedi.
Bu sezon olumsuz genel olarak olumsuz tepkiler alan,kalecimiz Ahmet Ölçen en iyi maçını oynadı.Başarı ise bir puan alabilmek,Ölçen’in adını ilk önce anmak gerekir.Ve Osman Buğra Uysal,canını dişine takarak oynadı,her zaman umutluyduk.Sürekli şans bulduğunda daha iyi olacaktır.Besler ve Fatih her ikisi de özellikle ikinci yarı çok çabaladı.Dediğimiz gibi sevgili Besler,daha önde oynamalıdır.Özcan çalıştı çabaladı,eyvallah ama gol atması lazım,gol olmayınca olmuyor işte.
Mustafa Denizli,Galatasarayın başında ve golcü Tanju Çolak formsuz günler geçiriyor.Dökülüyor sahada ama Denizli,ısrarla onunla başlıyor.Eleştirilere gürleyerek yanıt vermişti,kardeşim gerekirse sahaya sandalye koyar,Tanju’yu oturturum.Saha da rakibimiz dişimize göre evimizdeyiz,gol umudu olarak aldığımız, Vili İsiani kulübede.Denizli’nin şöyle bir sözü de aklımda,teknik direktörlerinde formsuz olduğu dönemler olur.
Hakemler gene aynı tas aynı hamam.Tavşanlı’ya gelenler aslan kesiliyor.Hanımefendi de öyleydi,Tavşanlı Linyitsporlu futbolculara yapılan sert faulleri kartsız geçiştirdi.Maçın uzatmasında,kaptanımız Ahmet Yakak’ı ihraç ederken,zevk alyor gibiydi.Kırmızı kart bu kadar ucuz gösterilmez,futbolcunun ekmek parası ile oynamak da işin başka boyutu.Birinci yardımcı hakem Ömer Faruk Tarınç,vicdansız adam.İkinci yarı üç önemli atağımızı ofsayt gerekçesi ile durdurdu.
90 dakikanın bitiminde,bizde şaşkınlık ve kızgınlıkla,hem sahayı izliyoruz hem bağırıp çağırıyoruz.Küfür ve hakaret etmeden tabi.Osman Kara yanımda,bizim Tuncay’ın babası.O da kızgın,sinirleniyor insan değil mi deyince,öyle tabi dedik.Osman Kara’da kırmızı karta takılmış ve bizim gibi düşünüyor.Futbolcu belki maç başına para alıyor,bu onun ekmek parasıyla oynamaktır,yazıktır günahdır diye konuştu. Tabi maçın hakemleri,tribünlerden tepkileri aldılar.Ama hak ettiler kardeşim.
Maç sonu dışarda Abdullah Kalkan arkadaşımızla lafladık.Bursa’dan gelmiş maçı izlemeye,açıkcası pek de ilgilenemedik kendisiyle kusura kalmasın.Oğlumuz Mustafa seslenince,paldır küldür ayrıldık yanından.Bırakalım baba bu topun peşini dedi Mustafa.Kanser olacağız bu gidişle.
