Konumuzla pek alakalı olmasa da bir fıkra ile başlayalım.Bir bedevi küçük kum fırtınası altında çölde ilerlemektedir.Birden ileride bir karartı görür.Sürer devesini o tarafa doğru.Bakar ki bir adam yerde uzanmış yatmakdadır.İner devesinden,yerde uzanmış yatan adama doğru yürür.Yerdeki adam birden fırlar ayağa,deveye atlar ve kaçmaya başlar.
Devenin sahibi arkasından bağırır.Sakın bunu kimseye söyleme,sakın.Önce aldırmaz deveyle kaçan,sonra dayanamayıp geri döner ve sorar.Neden,neden kimseye söylemeyeyim diye.İYİLİĞİ öldürürsün diye yanıtlar devenin sahibi.
2019-2020 sezonunun başına dönelim.Hedef belli oldukça maliyetli ve yönetimin söylemi ile şampiyonluğa oynayacak bir kadro oluşturulmuş.Ancak bizim o günlerde özellikle genel kaptana da sorduğumuz konu kimselerin dikkatini çekmemiş.Kadroda sadece üç tane stoper var.Şafak Bayraktar ve Cihan Çimen ve Ömercan Aslan.
Bundan daha önemli olan ise takımda dört kalecinin mevcut olması.Hayrettin Çınar-Sefa Demir-Hüseyin Durgut ve geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında kalemizi koruyan Cihat S. Akcan.Şimdi bir takımda dört kalecinin bulunması mantıklı bir olay değil.İnceleyin bütün takımları profesyonel ya da amatör fark etmez.Hepsi kadrosunda üç kaleci bulundurur.Ve ilk yarının bütün maçlarında kaleyi Hayrettin Çınar korumuş onsekiz kişilik kadroda da hep Sefa Demir yer almıştır.Cihat Akcan ve Hüseyin Durgut antrenman kalecisi olmaktan ileriye gidememiştir.
Sezonun ilk yarısı sona erince,bu sezonun da çok büyük ihtimalle kaybedildiği ve hedeften uzak düşüldüğü gözler önüne serilmiştir.Böyle olunca,Tavşanlı Linyitspor yönetimi maliyeti yüksek futbolcularla yolları ayırma noktasına gelmiştir.Ki aslında doğru bir tesbir ve doğru karardır.Ve kaleci Hayrettin Çınar’da maliyeti yüksek futbolcular arasındaki yönetim kendisi ile de yolları ayırmıştır.
Peki bu durumda ne yapılmalıydı,elimizdeki kaleciler Cihat Akcan,Sefa Demir ve Hüseyin Durgut ile yola devam edilebilmeliydi.Ancak yönetimin getirdiği yeni teknik adam,bu kalecilerimiz hakkında yeterli bilgiye sahip olmamasına rağmen,ilk iş olarak yeni bir kaleci talep etmiş ve Cihan Bal transfer edilmiş.İşler bu hale gelince Cihat Akcan,madem ben kadroya giremeyeceğim ayrılayım demiştir.Tavşanlı Linyitspor yönetimi,Tavşanlı çocuğuna sahip çıkacağına,bu talebi bekliyormuş gibi,peki tamam güle güle demiştir.
Biz bu konuyu yöneticilerimize dile getirince de,koro halinde,kardeşim adam kendi gitmek istedi yanıtını vermiştir.Sayın Şirin,sayın yöneticiler kendi kalitesini bilen,öz güveni olan bir çocuk hala antrenman kaleciliğine devam ederim mi diyecekti yani.Bakın takip edin süper amatör ligde Yeşilaysporla BAL a geliyor.Önümüzdeki sezon BAL da banko oynayacak.
İşte kaleci Cihat’dan sonra dördüncü kaleci durumunda olan Hüseyin Durgut da gönderilmiş.Eee ne diyoruz takımda üç kaleci olmalı,gel bakalım Aydın Talak demişler.Son transfer Aydın Talak,gönderilen kaleci Hüseyin Durgut’dan ne üstünlüğü var maalesef anlayamayacağız.Çünkü teknik adamın kafasındaki kaleciler belli.Cihan Bal ve Sefa Demir ve bizim Sefa Demir hakkında hiç bir bilgimiz düşüncemiz yok.Neden yok,bir maçta kalede göremedik ondan yok.
Velhasılı kelam Tavşanlı Linyitspor yönetiminin kalecilerimiz için basiretsiz tutumları bu günkü puan cetvelindeki yerimizin esas nedenidir.
Bakınız biz,gelen hiç bir teknik adama hiç bir futbolcuya,neden geldin kardeşim demiyoruz.Demeye de zaten hakkımız da yoktur haddimiz de değildir.Herkes ekmeğinin peşindedir ve ortada bir talep ve arz meselesi vardır.Bizim eleştirilerimiz gelenlere değil Tavşanlı Linyitspor yönetiminedir.Transferleri neye göre yapıyorlar,ilkeleri ne mantıkları ne?Yaptıkları işler Tavşanlı Linyitspora başarıyı getiriyor mu,getirmiyor mu?
Ha Tavşanlı Linyitspor başkanı sayın Şirin ve sayın yöneticiler,takımın puan cetvelindeki yerini başarı olarak görüyorlarsa mesele yoktur.Yok evet başarısısız demek yürekliliğini gösterebiliyorlarsa çıkıp spor kamuoyuna taraftara bunun hesabını verebilme cesaretini bari gösterebilsinler deriz.
Neyse konu çok,mesela ikinci bir şans verdiğim dediğin adamın çekip gitme mevzusu da var.
