Tavşanlı’lı hemşehrilerimizden Sırrı Şad,22 Haziranda Eskişehirde bir özel hastahanede gözünden bir operasyon geçirir.23.ünde taburcu olur ve Tavşanlı’ya dönecektir.Kendisini iyi hissettiği için refakatçılığını yapan kızını da bir gün önceden ,git çocuklarının başına diye göndermiştir.Eskişehir’den Kütahya’ya gelir ve Tavşanlı’ya gelmek için Filiz nakliyatın dolmuşa biner ve geldiğinde gider evine.
Olay bundan sonra başlar,bir bakar ki cebindeki bir miktar parasını düşürmüştür.Ki bizler için büyük para denilebilir.Yanına almasının nedeni de hastahanede belki gerekebilir düşüncesindendir.Aklına parayı büyük ihtimalle yolculuk ettiği araçta düşürmüş olacağı gelir.Telefona sarılır Sırrı Şad Filiz nakliyat firmasından şöförün adını ve telefonunu öğrenir.Aracı kullanan şöför DURSUN ÖZTÜRK’dür.İlk konuşmalarında,abi ben köyüme gidiyorum bir arkadaşıma baktırayım der.Arkadaşından aldığı yanıt yolcunun seyahat ettiği koltukta böyle bir para olmadığıdır.Ve bunu Sırrı Şad’a da söyler.
Ama DURSUN ÖZTÜRK’ün canı rahat etmez,döner gelir Tavşanlı’ya.Aklından geçen ise eğer para düşmüşse büyük ihtimalle iki koltuğun arasına düşmüş olmasıdır.Arkadaşı biraz dikkatsiz davranmıştır,DURSUN ÖZTÜRK tam da düşündüğü gibi iki koltuğun arasına düşmüştür para.Parayı bulduktan sonra Sırrı Şad ile temas kurar ve teslim eder.
Araç şöförü DURSUN ÖZTÜRK’ede ulaştık özellikle kendisini de kutlamak için.Söyledikleri şunlar:
Ben bu yaşıma geldim ne kendimin ağzından haram lokma geçirdim ne de ailemin ağzından haram lokma geçirdim.Parayı bulduktan sonra ne kadar olduğuna bile bakmayıp sahibine teslim ettim.İnanıyorum ki kim olsa benim yerimde aynı şekilde davranırdı.Ve Filiz Nakliyattaki her arkadaşımın da benim gibi davranacağından eminim.