ALİ MERMER:Hocam merhaba,nasıl geçiyor futbolsuz günler diye başlayayım?
OKTAY DOĞU:Merhaba Ali Hocam, Covid-19 bütün Dünyada spordan siyasete,ekonomiden sosyal hayata kadar her alanda etkisini sürdürüyor.Açıkçası bu olağan üstü dönemde hayatımızın futboldan ibaret olmadığını anlamış olduk. Şimdi en önemli önceliğimiz, tedbirlere uyarak sabırla salgının geçmesini bekleyip bir an önce normal hayatımıza dönebilmek.
ALİ MERMER:Oktay hocam uzun zamandır tanışırız da,bir de sizi kendinizden dinlesek ben ve sporseverler,kimdir Oktay Doğu?
OKTAY DOĞU:1960 doğumlu,aslen Balıkesirliyim. 1963’de geldik Tavşanlıya. Uzun yıllar şimdiki Diş Hastanesinin karşısında oturduk. Akıncılar Spor Kulübü çok yakındı 7-8 yaşlarında kulübün çevresi oyun alanlarımızdı. 95’li yıllara kadar taraftar,oyuncu,yönetici ve çalıştırıcı olarak her kademede hizmet verdik.1999 Ekim Ayında bir grup arkadaş ile 3 Eylül Spor’u yeniden aktif hale getirdik ve bugüne kadar hizmetimizi yönetici ve çalıştırıcı olarak sürdürmeye çalışıyoruz. Anadolu Üniversitesi İktisat Mezunu, iki çocuk sahibi, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak meslek yaşantımı sürdürüyorum.
ALİ MERMER:Futbolumuzun güncel konusu,TFF ligleri 12 Haziranda başlatma planlarının olduğunu açıkladı.Sağlık bakanımız sorumluluk TFF’ nindir dedi sizin düşünceleriniz nelerdir?
OKTAY DOĞU:Evet, TFF Ligleri 12 Haziranda başlatmayı planlıyor. Tabi bu içinde bulunduğumuz olağan üstü durumun seyrine de bağlı. Bu konuda karar mercii TFF değil Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Kurulu olmalıydı. Her ne kadar virüsle mücadelede vaka ve ölüm sayısı azalıyor, iyileşenlerin sayısında artış görülse de tedbirlerde rehavete kapılıp tekrar başa dönme riskini göz ardı etmemek lazım. Futbol, yoğun ve yakın temasla oynanan bir oyun. Pandemi ile mücadelede hassasiyetle üzerinde durulan maske, eldiven ve sosyal mesafe kuralı haliyle olmayacak. Oyuncular,hakemler, görevliler nasıl korunacaklar bilemiyorum. Diğer yandan bazı kulüplerde yapılan test sonuçları pozitif çıkıyor. Sanki şu an için ortam çok müsait gibi görünmüyor ama TFF Başkanı 12 Haziran olmazsa 19 Haziran da maçları başlatmakta kararlı. Hayırlısı olsun inşallah o günlere kadar hayatımız daha da normalleşir iyi kötü ligler tescil edilir. Bu arada emin değilim ama Bal Ligi dahil maçlar oynanacak Mahalli Amatör Ligler ile ilgili bir karar alınmadı diye biliyorum. Gelişmeleri hep birlikte göreceğiz artık.
ALİ MERMER:Oktay hocam 3 Eylül Sporla siz özdeşleşmişsiniz desem yanlış olmaz.Alt yapı,üst yapı demeden koşturuyorsunuz.Amatör futbolumuzun alt yapısı için neler söyleyebilirsiniz? 3 Eylül Sporun alt yapısı ne durumdadır?
OKTAY DOĞU:Sporun amatör ya da profesyonel bütün branşlarında alt yapı uygulamaları bir yönetim felsefesi meselesidir. Uzun vadede, sabırla çalışarak netice alınacak bir yöntem olduğu için çoğunlukla tercih edilmemektedir. Ülke insanımızın genel karakteristik özelliği gereği sporda sabretmeyi sevmeyen, kısa vadede netice almayı isteyen bir yapıya sahibiz. Başarılı olmanın en önemli kriterini de mutlaka şampiyon olmak diye belirleriz. Oysa alt yapıda öncelikli hedef sosyal,kültürel,ahlaki ve sportif ölçüde başarılı bireyler yetiştirmektir. Ve sabır isteyen bu süreçte kazanmak ya da kaybetmenin bir önemi yoktur. Bu nedenle, Kulüplerimizde 2 ya da 3 yıllık periyotlarla göreve gelen yöneticilerden 5-10 yıllık programlar yapmalarını beklemek iyimserlik olacaktır. Antrenörlerde, Yöneticilerin beklentilerine göre planlama yaptıklarından Kulüpler, neredeyse bütün yatırımları kısa vadeli ve A kadroları için oluşturuyorlar. Katıldığım bir antrenör seminerinde sunum yapan Eğitmen, katılımcı antrenörlere; “10 yıllık planlama yapan var mı? “ diye sormuştu. Ses çıkmayınca “5 yıllık” “3 yıllık” ”1 yıllık” diye sormuş ama “ var” cevabı alamamıştı. Zira antrenörlerimiz yazın 1. Amatör ile lige başlayıp, kışın 2. Amatör takımlarıyla devam ettikleri için bir planlama yapmaya ihtiyaç kalmıyor en basit ve kolaycı yöntem olan transfer yaparak takım kurmaya yöneliyorlar, Bu tempolu ve rekabetçi ortam Yöneticilerin duygularına da iyi geliyor, doğal olarak sessiz, seyircisiz ve heyecansız alt yapılar ise Kulüpler için boşa harcanmış zaman oluyor. Federasyon ise 1. Ve 2. Transfer uygulaması ile her transferden bütçesine aktarılacak pay uğruna amatör alt yapıların değersizleşmesine zemin hazırlıyor.
Eylül Sporun alt yapısına gelince; Kulüp olarak doğru yöntem olduğuna inandığımız alt yapı çalışmalarımıza çok önem veriyoruz. Ama bu önemseme sadece sportif verim anlamında olmuyor. Sporcularımız bizim için çok değerlidir. Onların geleceğini önemsiyoruz. Derslerindeki başarı durumlarını takip ediyoruz. Dersleri zayıf olanları yeri geliyor geçici olarak antrenmanlara almıyoruz. Futbolcu olma hayalinin heyecanını onlarla birlikte yaşıyor ancak önceliğin mutlaka iyi bir eğitim ve meslek sahibi olunması gerektiğini anlatıyoruz. Bizim bir öncelik sıralamamız var 1.önceliğimiz okul,dersler,kurslar ve eğitim. 2.si anne babaya itaat ve verilen vazifeleri yerine getirmek 3.sü geriye kalan boş zamanlarda futbol ve antrenmanlara iştirak etme. Bu yüzden, zaman zaman hafta içi maçları okul saatleriyle çakışan yaş gruplarında ligden çekilmek zorunda kalabiliyoruz.
ALİ MERMER:)Oktay Doğu’nun futbol felsefesi nedir?Futbolcularından ne ister?
OKTAY DOĞU:Önderimiz,Atamızın “ Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim “ sözü bir çok kişi gibi bize de düstur olmuştur. Sporda ahlak, nezaket, centilmenlik olmazsa olmazımızdır. Maç kazanmak kadar kaybetmek de doğaldır ve Dünyanın sonu değildir. Sporda şiddetin tüm kalbimizle karşısındayız. Katıldığımız bütün organizasyonlar da önceliğimiz her zaman karşılıklı saygı çerçevesinde, centilmence turnuvayı tamamlamaktır. Netice ne olursa olsun başarı dileyip tebrik etmek rakibe saygımızdandır. Hakemlerin de tarafsız ve iyi niyetlerinden kuşku duymaz, hatalı kararlarını doğal karşılar her maç sonu mutlaka odalarına kadar gider tebrik edip başarılar dileriz. Son üç yıldır Federasyondan sürekli fair play ödülü alıyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor. Ve her sene almak istiyoruz.
ALİ MERMER:Tavşanlı amatör futbolu gelişiyor mu yerinde mi sayıyor?Gelişmiyorsa sebebi nedir?Konuştuğum bütün teknik adam arkadaşlarıma soruyorum bu soruyu,kendimde bir fikir edineyim diye.
OKTAY DOĞU:Bu soruyu geniş kapsamlı analiz etmek lazım. Futbolun gelişmesinde en önemli etkenlerden birisi spor sahaları ve tesisleridir. Bu açıdan bakıldığında bir çok bölgeyi kıskandıracak seviyede olduğumuzu söyleyebilirim. Ancak sayısal ve teknik olarak yeterli olduğunu düşündüğüm sahaların amaca uygun ne kadar doğru kullanıldığı tartışılır. Tesisleri kullanacak olan kulüplerdir.Kulüplerin yapısı, yaş grupları,yöneticilerin ve antrenörlerin futbola bakış açıları, hedefleri futbolun gelişmesinde en önemli etkenlerdir. Kulüp sayısında görülen artış, yetişmiş,hazır oyuncular transfer ederek kurulan takımlarla yaşanan rekabet, nicelik an lamında futbolumuzu gelişiyor gibi gösterse de nitelik olarak geliştiğinden bahsedemeyiz. Tavşanlı da 30 civarında kulüp var ancak birkaç istisna dışında hepsi sezonluk programlar ile yönetiliyor. Hedefler ve heyecanlar sezonluk yaşanıyor. O yıl hedefine ulaşan takımlar ertesi sene daha geniş bütçe ile yeni bir takım kuruyorlar ancak kulüplerin mali kaynakları sürekli ve yeterli düzeyde olmadığı için kısır bir döngü oluşuyor, takımlar geldikleri yerde kalıcı olamayıp başa dönüyorlar. Linyitin 5 yıl içinde geldiği yerden aynı hızla nasıl geriye geldiğini hatırlayalım. Keza; Moymul ve Akıncıların yüksek maliyet ile oynadıkları birer yıllık Bal ligi maceralarının ardından yaşanan hayal kırıklığını unutmayalım.
Peki, Moymul Sporun bir kez daha Bal Liginde oynama hakkı elde etmesine rağmen ligden çekilmesine ne demeli ? Buna benzer o kadar çok örnek varki. Bir dönem Kuruçayspor benzer felsefe ile Süper amatöre kadar yükselip 2 yıl oynadıktan sonra kendini toparlamak için 2 yıl liglere ara vermek zorunda kaldı. Şimdi en alt ligde mücadele ediyor. Kurulduğunda 4 yıl içinde göz kamaştıran hızla Süper Amatöre kadar yükselen Bağlıkspor da aynı hızla geri gelip 1 yıl liglere ara verdikten sonra şimdi 1.Amatörde oynuyor. Yine hatırlayabildiğim; Derbentspor, Çukurköy,Demirbilekspor,Tuçbilek Belediye geçmişte Süper Amatörde oynayıp kalıcı olmayı başaramamışlardı. Çardaklı da, geçen sezon 1.amatörde play of lara kalıp terfi maçlarını oynayacak kaynağı bulamadığı için ligden çekilmişti.2 ve 3 yıllık maziye sahip Ömerbeyspor ile Tavşanlı Gençler Gücü’nün yüksek maliyetli hocalarla anlaşıp pahalı transfer ile 1. Amatöre ambargo koyduklarını ama bugün liglere katılamadıklarını da unutmayalım. Yukarıdaki takımlardan, Akıncılar hariç Moymulspor sadece U-19 lar da alt yaş gruplarına katılmakta, diğerleri ne yazık ki hiçbir alt yaş kategorisinde oynamamaktadır. Linyit yönetiminin de aldığı bir kararla A kadrosuna oyuncu aktarabileceği en uygun yaş grubu olan U-17 ve U-19 lara bundan sonra katılmayacağını biliyoruz.
Bu örneklere bakıldığında, Tavşanlı Kulüplerinin alt yapılarına gereken önemi verdiklerini söyleyemeyiz . Oyuncu yetiştirme konusunda bir planlama ve proje üretmedikleri ortadadır. Yöneticiler ve Hocalar A takımı odaklı sezonluk çalışmakta, Kulübün geleceği ve sürekliliği konusunda bir kaygıları bulunmamaktadır. Bu felsefeye göre kaynak bulunduğu müddetçe en iddialı hoca ve yetişmiş oyuncuları bir araya getirip üst lige terfi etmek, kaynaklar tükendiğinde Hoca’nın istifası, oyuncuların dağılmasıyla alt lige tenzil olmak, gerekirse ligden çekilmek hatta bir sonraki sezon lige katılmamak gibi kaotik bir ortamın yaşandığı liglerimizde futbolumuzun geliştiğinden söz etmek mümkün değildir. Gelişme uzun vadeli sistematik uygulamalarla elde edilecek olgudur. Planlama ve proje gerektirir. Kulüplerimizi yönetenler ve hocalar sezonluk başarı peşinde koşmak yerine kendilerinden sonra görev alacaklara sağlıklı bir kulüp yapısı bırakma sorumluluğunu hissetmeleri gerekir.
ALİ MERMER:Hocam gene hep sorduğum soru 1. amatör ile 2. amatör arasında futbolcu transferleri için ne düşünürsünüz?Ve yaş kontenjanı konusu var bunun için neler söyleyebilirsiniz?
OKTAY DOĞU:Amatör futbol; “herhangi bir ücret karşılığı olmaksızın “ sosyal ve kültürel gelişim gayesiyle zevk için yapılan bir spordur. Amatör Futbolda yaş tahdidi olmamalıdır.Yaşı kaç olursa olsun idman ve kulüp prensiplerine uyabilen her oyuncu forma konusunda eşit şansa sahip olmalıdır. Kulübünden maddi karşılık beklemek bir yana yeri geldiğinde kendisi fedakarlık yapabilmelidir. Ancak, amatör futbol için bu tarif günümüzde geçerliliğini kaybetmiş ve oyuncuların ciddi paralar karşılığı oynadığı oyun halini almıştır. TFF amatör futbolun dokusunu koruyacak tedbirleri üretemediği gibi çıkardığı yönetmeliklerle dejenerasyonu hızlandırmaya devam etmektedir. Bir sezonda iki transfer dönemi uygulaması bunlardan biridir. Bu sayede alt yapılar önemini kaybetmekte transfer özendirilmektedir. Tamamen transfere dayalı bir sistemde 1.ve 2.küme arasında oyuncu kalitesi anlamında fark kalmamış, hatta bazı 2.amatör küme takımları süper amatör ayarında kadrolar kurmuşlardır. Bu uygulamanın amatör futbola sağlayacağı bir katkı yoktur. Yetişkin üniversite öğrencilerinin takımlar tarafından paylaşılamadığı,mutlak kazanmaya odaklanmış anlamsız bir rekabet ve kısır döngü içindeyiz, Aynı oyuncular aynı hocalar sürekli kulüp değiştirmekte, değişen sadece formaları olmaktadır.
ALİ MERMER:)Bir duayen futbol adamına T.Linyitspor ve Belediye Kütahyasporu sormasam olmaz.Taraftarın beklediği başarı bir türlü gelmiyor.Bir arıza var ama nerede?
OKTAY DOĞU:Eğer bir kulüpte sorun varsa bunu tespit ve tedavi edecek elbette yönetimidir. Takımları dışarıdan takip eden bir sporsever olarak gördüğüm eksiklerden birinin Kütahyaspor ve Linyitin bölge amatör takımlarıyla kuramadığı diyalog olduğunu düşünüyorum. 70’li 80’li yıllarda her iki takımda da bölgemizin amatör takımlarından yetişen futbolcular ağırlıklı olarak forma giyerdi. Hatırlayalım Trabzonspor içinde en başarılı yıllar kendi bölgesinden yetişen futbolcularla yaşanmıştı. Bugün bu takımlarla amatörler arasında kalın bir duvar örülü.Yukarıda anlattığım gibi takımlarımızda yaşanan dejenerasyonun olumsuz etkileri kulüp alt yapı takımlarında da hemen fark ediliyor ve alt yapılardan artık oyuncu yetişmiyor. Son yıllar da özellikle takip ettiğim bir konu var, Kütahya Bölgesinden gruplara giden alt kategori takımlarının tamamı 1. Turu geçemeden evine dönüyor. O zaman başta ASKF, Kütahyaspor ve Linyitspor Kulüpleri olmak üzere bölge futbolunun içinde yer alan bütün sorumlu unsurların konuyu masaya yatırması zaman zaman amatör takım yöneticileri ile zaman zaman antrenörlerle bir araya gelerek sportif kaliteyi artırma odaklı istişare toplantıları yapmaları gerekiyor. Taraftar da kendini geliştirmeli, bilinçlenmeli ve sabırlı olmalı. Futbolda, plansız, programsız, temeli sağlam olmayan kısa vadede gelen başarıyı Linyit daha önce yaşadı sonu hüsran oldu. Tribün kalitesi çok önemli. Şiddet ve küfürden arınmış rakip takıma saygılı, misafirperver bir kitle olmalı tribünlerde.
ALİ MERMER:)Oktay hocam futbol dışında neler yapar,hobileri nelerdir?
OKTAY DOĞU:Futbol sosyal hayatımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Kahveye çıkmam, kahve kültürüm yoktur. Evimde ve işimdeyim. Sakin bir hayat sürdürüyorum.
ALİ MERMER:Hocam çok uzatmayayım, Teşekkür ederim sohbet için ve ilave etmek istediğiniz her konuyu dinlerim tabi.
OKTAY DOĞU:Futbol konusu çok geniş açılımlı ve asla bitmeyecek kadar heyecan dolu. Sohbet için ben teşekkür ederim. İnşallah içinde bulunduğumuz sıkıntılı dönem bir an önce biter de futbollu günlere geri döneriz. Bütün sporseverlere sevgi ve saygıyla selamlarımı iletiyorum.Ve elbette geride bıraktığımız Ramazan bayramımızı kutluyorum.
