İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında tüm siyasi partilerin ortak kabulüyle, 1 tane bile red oyu olmaksızın kabul edilmiştir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak o gün savunduğumuz değerleri bugün de savunuyoruz. Şiddetle mücadelede son derece önemli olan bu sözleşmeye sahip çıkmaya devam ediyoruz.
O gün sözleşmeyi alkışlayan, öven, başarı hikayesi olarak gören AKP iktidarı ise bugün sözleşmeyi kötülüyor, zararlı buluyor, kaldırmak istiyor. AKP iktidarına sormaya devam ediyoruz, İstanbul Sözleşmesinin hangi maddesinden rahatsızsınız ..
AKP iktidarı, yaşamakta olduğu siyasi kaygılarla, oy kaygısıyla yani küçük hesaplarla sözleşmeden çıkmak istiyor.
Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmasını bir türlü kabullenemeyen çeşitli çıkar grupları da bunu fırsat bilerek adeta karalama kampanyası yürütüyor
Gelin, bu karalama kampanyasında neler söyleniyor, neler doğru neler yanlış biraz daha yakından bakalım.
SÖZLEŞME DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN HAZIRLANIP, TÜRKİYE’YE DAYATILMIŞTIR YANLIŞ !
Sözleşmeyi onaylayıp imzalayan ilk ülke olan Türkiye sözleşme metninin hazırlanmasına ve imzaya açılmasında etkin rol oynamıştır. Sözleşme 24 kasım 2001 de TBMM de oybirliği ile kabul edilmiştir.
SÖZLEŞME TOPLUMU CİSİYETSİZLEŞTİRİYOR, EŞCİNSELLİĞİ TEŞVİK EDİYOR YANLIŞ !
Sözleşmenin konusu insanların cinsel yönelimi ve cisiyet kimliği değildir. Sözleşme sadece tek bir maddede, şiddet sözkonusu olduğunda kimseye ayrımcılık yapamazsınız demektedir. Nasıl ki şiddete maruz kalan kişiler için ten rengine, evli olup olmamasına, siyasi görüşü ya da dini inancına göre ayrım yapılmayacaksa, cinsiyet kimliği nedeniyle de ayrımcılık yapılmayacaktır. Şiddetsiz bir hayat herkesin en temel hakkıdır.
SÖZLEŞME ERKEKLERİ MAĞDUR EDİYOR YANLIŞ !
Sözleşme şiddet uygulamayan erkeklerle ilgili bir hüküm içermemektedir. Evden uzaklaştırılanlar şiddet uygulayan, tehdit eden suçlu erkeklerdir. Suçlu olmayan erkekleri rahatsız edecek herhangi bir durum yoktur.
SÖZLEŞME YÜZÜNDEN KADININ BEYANIYLA, BAŞKA HİÇBİR DELİL OLMAKSIZIN ERKEK HAPSE ATILMAKTADIR. YANLIŞ !
Sözleşmede kadının beyanıyla verilen tek karar tedbir kararıdır. Şiddete uğrayan kadın ve çocukların mağdur edilmemesi için geçici maddi yardım yapılması, kalacak yer sağlanması, şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması gibi tedbir kararlarında kadının beyanı esas alınmaktadır. Beyanla verilen hapis kararı kesinlikle yoktur.
SÖZLEŞMEYE DÜNYADA HERYERDEN TEPKİLER VAR YANLIŞ !
Sözleşme şu an 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalandı. Tunus ve Kazakistan gibi ülkeler de sözleşmeye dahil olmaya çalışıyor. Polonya Hükümeti’nin sözleşmeden çıkma talebi, tüm ülkeler çıkıyormuş gibi yansıtılmaya çalışılıyor.
SÖZLEŞME BOŞANMALARI ARTTIRIYOR, EVLENME SAYILARI AZALIYOR YANLIŞ !
Sözleşmede evlenme ya da boşanmayı teşvik edici bir madde yok. Ülkemizde yaşanan toplumsal, sosyal ve ekonomik değişim nedeniyle evlilik yaşı ilerlemekte ve aile başına çocuk sayısı düşmektedir. Boşanmaların başlıca nedeni aile içi psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddettir.
SÖZLEŞME DİNİMİZE KÜLTÜRÜMÜZE AYKIRI, BİZE UYMUYOR YANLIŞ!
Sözleşmede dini yönlendirmeye dair hiçbir madde bulunmamaktadır. Aksine hiç kimseye dini inancından dolayı ayrımcılık yapılamayacağının altını çizer.
TOPLUMUN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUSÖZLEŞMEDEN RAHATSIZ, İPTAL EDİLMSİNİ İSTİYOR YANLIŞ !
Metropol araştırma şirketinin temmuz 2020 de yaptığı araştırmaya göre, sözleşmeden çekilmeyi isteyenleri oranı %17’dir. Konda Araştırma şirketinin Ağustos 2020 de 32 ilde yaptığı son araştırmaya göre, sözleşmeden çekilmeyi isteyenlerin oranı %7’dir.
SÖZLEŞME KADINA SÜRESİZ NAFAKA HAKKI VERMEKTEDİR YANLIŞ !
İstanbul Sözleşmesinde nafakaya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Süresiz olarak uygulanmasına karar verilebilen yoksulluk nafakası medeni kanunda yer almaktadır. Ayrıca sadece kadınlara tanınan bir hak olmayıp gerekli koşulların bulunması halinde erkeklere de tanınan bir haktır.
Bu doğrular yanlışlar daha da çoğaltılabilir tabi ki..
Siyaset üstü bir konu olan bu alanda, insan haklarına inanan, laik, demokratik, çağdaş yaşamı savunan herkesi birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
Ülkemizi, kadının hiçbir söz hakkının olmadığı, adeta bir eşyaymış gibi alınıp satıldığı bedevi Arap ülkelerine benzetmeye çalışan, kadını sadece anne, sadece eş olarak konumlandıran, toplumsal, sosyal alanlardaki haklarını sınırlandırmak isteyen karanlık zihniyete karşı susmayacağız, mücadelemizi dayanışmayla çoğaltacağız, bu zulmü hep birlikte durduracağımıza olan inancımızla İstanbul sözleşmesi yaşatır diyoruz !
Sevinç ŞENOL
Cumhuriyet Halk Partisi
Kütahya Kadın Kolları İl Başkanı
