Öncelikle bütün içtenliğimizle belirtelim,bu yazıyı yazmaktaki amacımız,muhalif kişiliğimizden kaynaklanmıyor.Tavşanlı’da yaşayan sıradan ve her türlü olaya gerçekçi yaklaşmaya çalışan bir kişi olarak özellikle de Tavşanlı insanımızın durumuna bir göz atalım istedik.
Tabi hemen baştada,yurdumun ve dünya insanlığının bir an önce şu corana virus belasından bir an önce kurtulabilmesinin en büyük dileğimiz olduğunu belirtelim.Bu corana virus salgını(ki bize göre biyolojik savaştır)Ve kıt bilgimizle kim kiminle savaşıyor,kimler dost kimler düşman onu da çözebilmiş değiliz…
Yazık ki tüm yurdumda olduğu gibi salgın Tavşanlı’da da en çok sıradan insanlarımızı vurdu.Kahveciler,kahvelerini,berberler,kuaförler dükkanlarını açamıyor.İşçilerine zorunlu izin veren işletmelerimiz var.Ücretli izine mi ayrılıyorlar,yoksa saldım çayıra mevlam gayıra mı Allah bilir.Dükkanını açabilecek durumda olan esnaf zaten kan ağlıyor.Esnaflar içerisinde bizce en çok risk altında olan gruplardan biri kargo şirketleri.Taşıdıkları malzemelerle aslında en çok virus taşıyan grup belki.Çalışanların sıkıntılarına kulak veren yok.
Yetkililerimiz bizi yönetenler kısacası iktidar maalesef sosyal devletin yapması gerekenleri yapamıyor.Sabır edin,dua edin evden çıkmayın tavsiyeleri ile durumu idare etme derdindeler.Sayın cumhurbaşkanının en son açıklaması da yazık ki halkımızı düşünmekten uzak olduğunun göstergesidir.Neymiş efendim,biz bize yeteriz bağış kampanyası.Halbuki sayın cumhurbaşkanı,halkımıza bu bağış kampanyası yerine,kanal İstanbul projesinden vaz geçtik.O projeye yapacağımız milyarlarca liralık masrafı halkımızın yararına kullanacağız diyebilmeliydi.
Bakınız Tavşanlı’da ben yakinen biliyorum.İnsanımız zaten dayanışma içerisinde,herkes zaten kendinden zor durumda olanlara yardım edebilme derdinde.Başta evladımız da olmak üzere bir çok güzel insan,yardıma ihtiyacı olanların,yardımına koşma çabası içerisinde.Bunun yanında bir çok insanımız,hemşehrimiz,Tavşanlı’da yaşayanlar zor günler geçiriyorlar.Ama bıçağı,baldıra saplayıp ses etmemeye çalışıyorlar.Kan kusuyorlar kızılcık şerbeti içtim diyorlar.
Şimdi en azından bu günler için,gerek Kaymakamlığımız,gerek Tavşanlı Belediyesi ve sivil toplum dernekleri ve siyasi partilerde,ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.Şimdilik yetiyor gibi görünsede,ilerleyen günlerde ne olacağını Allah bilir ancak.
Şimdi biraz daha da gerilere gidelim yazmışken.Aslında Tavşanlı’mızda işleri bozulmuş,bir batağın içine gömülmüş hatırı sayılır miktarda kişi ve kurum da var.Yazık ki onlara ciddi anlamda el uzatabilen de yok.Elbette kara gün kararıp gitmeyecek,bu salgın belasından kurtulacağımız günlerde gelecek.Ha tanıdığımız isimler var elbette,ancak onları rencide etmemek adına elbette isimlerini yazmayacağız.
O günler geldiğinde,Tavşanlı Kaymakamlığı ve Tavşanlı Belediyesi ve yardım kuruluşları bu kişilere yönelebilmelidir.Bir çok insan var,az evvel dediğimiz gibi kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyen.Bu kişilere ulaşabilmeli ellerinden tutabilmeliyiz.Tavşanlı idari birimleri bunu yapabilecek güçte ve bilinçtedir buna inanıyoruz.İşsizlere iş bulabilmeli,işi bozulup,kabuğunu kırmaya çalışanları bulup yardım edebilmeliyiz.
Birlik ve beraberlik nutukları sözde kalmamalıdır.